31 Ekim 2012 Çarşamba

kahveniz benden olsun...

 
 
 
Her kahve aynı tadı taşımaz...
Nerede içiyorsan, kiminle içiyorsan ona göre değişir...

Sahilde oturduğun rüzgarlı bir sonbahar günü, en sevdiğin dostun ağlarken içtiğin kahvenin tadı kederlidir...
Kahve telvesine yüreğinin acısı karışır.
...

Bir pazar öğle sonrasi annenin "hadi bir kahve yap ta içelim" dediği kahve huzurludur...
Köpükler annenin göz bebeklerine yansır.
Dudağının kıyısında kalan küçük bir gülümsemedir...

Bir gece vakti zil zurna sarhoş birinin içtiği kahve düşülen kuyudan çıkma çabasıdır.
Koyu kıvamlı kahverengi bir ipe tutunur çıkarsın.
Çıktığın an uyuyakalırsın.
Ferahlıktır.

Dostlarla içilen kahve neşedir...
Kahkahalar köpüklerin üzerinde yüzer.

Tek başına gece vakti balkonda içtiğin kahve yalnızlıktır.
Acıdır tadı.
Ama garip de bir keyfi, lezzeti vardır...

Baban için yaptığın kahve sevgi doludur...
Çay bardagında, az şekerli.
Kahve gibi görünmez sana...
Ama sıcaktır dumanlari tüter ve kokusu büyüler.

Beklemediğin bir anda sana uzatılan kahve başkadır...
Isıtır insanin içini....

Yorgun olduğunda içtiğin kahve hafifletir seni...
Kendine getirir, unutturur günün ağırlığını.

Kahve aynı kahvedir belki...
Köpüğüyle, rengiyle, dumanıyla aynı kahvedir.
Ama içilen kahveler ruhunun süzgecinden geçer ve tatları değişir.
Her kahve aynı değildir bu yüzden...
(Alıntı)